Düşler Tiyatrosu'nun Yeni Şefi
Manchester United'da yeni dönem başlıyor. Alex Ferguson'ın emekliliğinden sonra birçok kez kullanılan bu cümlenin artık yeni bir öznesi var.
Manchester United, geçtiğimiz hafta Londra’da West Ham United’a kaybettiğinde kimse o maçın Erik ten Hag’ın son karşılaşması olduğunu bilmiyordu. Ancak yönetim 90 dakika sonra erdiğinde kararını vermiş, sadece bu Hollandalı teknik direktöre bildirilmemişti. West Ham United karşılaşmasının ardından düzenlenen basın toplantısının dışında Erik ten Hag, Carabao Cup’taki Leicester City maçı için de görüşlerini Londra Stadyumu’nda bildirdi.
Kupa maçı için söylenen sözler ambargolu bir şekilde kaydedilirken pazartesi günü kulüp resmi olarak Erik ten Hag’la yolların ayrıldığını duyurdu. Ruud van Nistelrooy geçici olarak yönetimi devralmış, geride ise görevde olmayan bir teknik direktörün kupa maçı öncesindeki görüşleri kalmıştı.
LONDRA’DAKİ TOPLANTI
Sir Jim Ratcliffe’in Manchester United yönetimine dahil olmasıyla birlikte kulüpte birçok şey değişti. 250’ye yakın personel işten çıkarılırken Sir Alex Ferguson’ın kulüp elçiliği de görevinden alındı.
İç yapıdaki değişiklik büyük ölçüde gözlenirken dışarısı için aynı şeyler söylenemezdi. Sezona beş transferle başlayan Manchester United’da bu isimlerden ikisi yine Erik ten Hag’ın eski öğrencilerindendi. Takımda da bir şey değişmemişti, Erik ten Hag hâlâ görevdeydi. FA Cup şampiyonluğuyla tamamlanan sezonun ardından Manchester United yeni yönetimiyle temiz bir sayfa açtı. Artık kulübün eski günlerine dönmesi için ilk adımın atıldığı düşünülüyordu ancak öyle olmadığı birkaç ay sonra görüldü.
Zor bir Fulham galibiyetiyle başlayan sezon arka arkaya yaşanan kayıplar ve Manchester United’ın, Premier Lig’de ve Avrupa Ligi’nde sıralamanın ilk bölümünde yer almadığı bir puan tablosuyla devam etti. Erik ten Hag’a bu form düşüklüğü sürekli soruluyor, Hollandalı teknik direktör aynı cevabı farklı şekillerde veriyordu, “Sezon sonunda çok iyi bir yerde olacağız. Yönetim, oyuncular ve teknik ekip hep birlikteyiz.”
Yaklaşık bir ay önce Jim Ratcliffe ve Manchester United’ın üst düzey isimleri Londra’da bir araya geldi. Altı-yedi saatlik bir toplantının Erik ten Hag’ın artık Manchester United teknik direktörü olmadığının duyurulmasıyla sonuçlanacağı düşünülüyordu. Öyle olmadı. Toplantıdan ayrılan isimlerin ağzından tek bir kelime çıkmazken olası bir destek de açıklanmadı. Herkes toplantının odak noktasının Erik ten Hag’ın geleceği olduğunu düşünse de bugün geldiğimiz noktaya bakıldığında konuşulan şeyin yol haritası olduğu ortaya çıktı. İngiliz basının sevdiği şekilde olaylar gelişiyor, yönetim ve muhabirler köşe kapmaca oynuyordu.
İNGİLTERE-PORTEKİZ-BEŞ GÜN
Aralarda alınan birkaç iyi sonuç haricinde Manchester United yine yokuş aşağı gitmeye devam etti ve beklenen son oldu. Erik ten Hag’ın görevinden ayrılmasının ardından Manchester United için iki aday öne çıktı, Thomas Frank ve Ruben Amorim. İki teknik direktör de başka takımlarda aktif olarak çalıştıkları için bu atamaların kısa vadede yapılması zor gözüküyordu. Boşta olan bir isim de United yönetimini cezbetmediği için iki adaydan birisi kasım ayında takım değiştirecekti.
Lig Kupası’nda salı günü Sheffield Wednesday’i konuk eden Brentford’da teknik direktör Thomas Frank, soruların nereden geleceğini biliyordu. Her zamanki sakin üslubuyla Manchester United sorularını yanıtlayan Frank, o basın toplantısında kapıyı kapattı. Frank, daha önce çıkan iddiaları, “Brentford’dan başka bir kulüp için ayrılmam kendi işlerimi zorlaştırır.” şeklinde yanıtlamıştı.
Pazartesi günü Erik ten Hag’ın görevine son veren Manchester United, cuma öğle saatlerinde Ruben Amorim’i açıkladı. Beş gün içerisinde bu görüşmelerin tamamlanması United yönetiminin ikna kabiliyeti gibi gözükse de muhtemelen bu konunun temelleri daha önce atılmıştı.
PEMBE DİZİ BİTTİ
Ruben Amorim bu beş günlük bölümde en şanssız isimdi. Sporting salı kupa, cuma günü ise ligde maça çıktı. Herkes Amorim’in ağzından çıkacakları merak ederken lig maçı sonrasında, “Pembe dizi yakında bitecek. Hafta sonu her şey çok daha net olacak.” ifadelerini kullandı.
Ve cuma günü pembe dizi finalini yaptı. Amorim, “Düşler Tiyatrosu”ndaki hüzünlü havayı değiştirebilmek için Alex Ferguson’ın ardından göreve gelen altıncı isim oldu. Amorim, Portekiz’de başardıklarıyla Manchester’a dolu dolu bir özgeçmişle geliyor. Premier Lig’deki rakipleri yaz transfer döneminde onu istemişti ancak anlaşma gerçekleşmedi. Amorim bir tanesiyle görüşmesini “hata” olarak tanımladı. Muhtemelen bu takım Londra’dan gelendi. Manchester’daki yeni komşusu için de adı geçen Amorim artık zorlu bir görevi devraldı. Ya kendinden öncekiler gibi isminin yanına koca bir eksi yazılarak kötü hatırlanacak ya da…
AVANTAJLAR VE DEZAVANTAJLAR
Sezon ortasında takıma geldiği için istediklerinin sahaya yansıması biraz zaman alabilir. Burada takımın tecrübeli isimlerine ihtiyaç duyacak. Sporting’in başına geçtiği günün bir hafta öncesinde Bruno Fernandes, Manchester United’a imza atmıştı. Portekiz’de yakalayamadığı çalışma şansını daha zorlu bir yerde elde edecek ve onun liderliğine ihtiyaç duyacak.
Eski öğrencisi Manuel Ugarte de şu an için Amorim’in hanesine artı yazan şeylerden biri. Sporting’deki performansıyla Avrupa devlerinin ilgisini çeken Ugarte’yle Amorim Portekiz’in ardından İngiltere’de de buluştu. Diziliş olarak üçlü savunmayı tercih eden genç çalıştırıcının en azından ara transfere kadar idare edebileceği isimler mevcut.
Yeni transferlerden Matthijs De Ligt ve sakatlıktan dönmeye hazırlanan genç yetenek Leny Yoro’ya savunma lideri olarak Lisandro Martinez’in eşlik etmesi muhtemel. Rotasyonu sağlayabilmek için kadroda yeterli sayıda stoper mevcut ancak yeni sistemde ne kadar verimli olacakları büyük bir soru işareti.
Amorim yönetimindeki Manchester United için şu anda en sorunlu bölge bekler gibi gözüküyor. Erik ten Hag döneminin neredeyse tamamında bu bölgede istikrar sağlanamazken yeni sistemde kanat beklerin rolü belirleyici olacak. Shaw ve Malacia’dan artık büyük bir şey beklemeyen Manchester United, ara transfere kadar yine Dalot ve Mazraoui’yle idare edecek. Hücumdan buraya yapılacak devşirmeler de geçici bir süre için sürpriz olmayacak. Ocak ayında ise gözlerin çevrileceği ilk yer burası olacak.
SON İKİ MAÇ
Ruben Amorim, Sporting’deki iki maçın ardından rotasını İngiltere’ye çevirecek. Sezon ortasında aldığı bir takımla şubat ayında en azından bir kupada şampiyonluk yaşama ihtimali var ancak kulüpte muhtemelen şu anda kimse bunu düşünmüyor.
Erik ten Hag form düşüklüklerini ve kaybedilen puanların ardından kazandığı iki kupayı sık sık hatırlatmıştı fakat oyun kalitesi olarak bunları destekleyememişti. Amorim’den ilk beklenti bu olacak. Kupa sayısının artmasından ziyade sahadaki oyunun kalitesinin artması çözülmeyi bekleyen en büyük sorun olarak masada duruyor. Kupada Leicester karşında ilk yarıdaki dört gol takımın farklı şeyler yapabileceğini gösterdi. Belki de beklenen reaksiyondu bu. Kulüp son yıllarda alacağı zararın hepsini aldı. Artık Düşler Tiyatrosu’nun dramaya değil, eğlenceli bir müzikale ihtiyacı var.