Kadın futbolunda Avrupa şampiyonaları hep yeni zaman kırılmalarını temsil etmiştir. 1984’te İsveç’in zaferiyle başlayan serüven kadınların oyununun önce orada hayat bulmasına yol açmış, ardından Almanya - Norveç rekabetinde de mazi genişlemiştir. Son turnuvalarda önce Hollanda’nın, sonra da İngiltere’nin şampiyon oluşu da bambaşka devlerin sahneye girişinin habercisi olmuştur. Her turnuvanın ardından oyuna yeni tutkunların gelişi de cabası.
2025 Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası, yeni hikâyeler yazmak ve farklı zaman kırılmaları oluşturmak için ufukta. Yine çoğunlukla Batı Avrupa’dan göreceğimiz temsilciler, 16 takımlı bu turnuva için hazırlıklarını yaptı.
2 - 27 Temmuz arasındaki şampiyona için gruplara tek tek bakalım.
A Grubu - Nordik rekabeti
Finlandiya, İsviçre, İzlanda, Norveç
Turnuvanın en dengeli ve kamuoyunca en hafif grubu. Oynanan son Avrupa Şampiyonası bu takımlar için hayal kırıklığıydı, hiçbiri grup aşamasını geçememişti. Şimdi çeyrek final için iki koltuk şansı birden var. Favoriler Norveç ve ev sahibi İsviçre. Ama rakipleri de kolay lokma değil. Tüm ekipler kendi güçlü ve zayıf yanlarını biliyor; oyun planlarını buna göre kurguluyor. Her birinin tehlikesi de buradan doğuyor.
Finlandiya: FIFA sıralamasına göre turnuvanın en zayıf ekibi. Hayal kırıklıklarıyla dolu 2022 tecrübesinin ardından bu kez ayaklanmak istiyorlar. Takımın başında ülkenin kadın futboluna en hâkim ismi var. Teknik direktör Marko Saloranta, altyapıdan tepeye tüm kulvarlarda tecrübeli. Oyuncu grubu da ona güveniyor. Dengeli ve kompakt bir oyunları var. Risk almıyorlar; bireysel yeteneklerle değil takım oyunuyla başarı yakalamak istiyorlar. Çünkü buna mecburlar. Öne çıkan büyük yıldızlara sahip olmasalar da orta sahanın güvenilir ayağı Eveliina Summanen takımın kritik ismi olacak. Savunma da oyun kurulumu da ondan geçiyor.
İsviçre: Muhtemelen turnuvanın en stresli ekibi. Federasyon turnuvada ev sahibi olacakları kesinleştikten sonra kadın futbolunun en tecrübeli teknik direktörü Pia Sundhage ile anlaştı. İsveçli çalıştırıcı, Sarina Wiegman ile birlikte şampiyonadaki iki yıldız teknik direktörden biri olacak. Fakat kariyerinde sayısız başarısı olmasına karşın bu özellikler Sundhage’in modern futbolda bir dahi olduğu anlamına gelmiyor. Brezilya başında hayal kırıklığı yaşadıktan sonra buradaki olası kayıpları da bu savın doğruluğunu kanıtlayabilir. Arsenallı kaptan Lia Walti önderliğinde sahaya çıkan ekibin kanat hücumlarına önem veren bir oyun tarzı var. Takımın, tecrübeli yıldızı Ramona Bachmann’dan yoksun kalması başlarına problem açabilir. Ancak bu durum Barcelona’nın 18 yaşındaki yeteneği Sydney Schertenleib adına güzel bir fırsat. İsviçre’de yeni jenerasyon, parlamak için gün sayıyor.
İzlanda: Senelerdir Dünya Kupası hasreti çeken takım için yeni planlamada ilk faz, Avrupa Şampiyonası’nda kendilerini göstermekle başlıyor. Teknik direktör Thorsteinn Halldorsson ile birlikte pragmatik bir oyun anlayışı benimsediler; güçlü yanlarını çok iyi biliyorlar. Fiziksel olarak meziyetliler, kafa toplarında üstünler ve özellikle ön alanda hızlı isimlere sahipler. Bunlar uzun top oynamalarının ve duran toplarda avantaj sağlamalarının önünü açıyor. Kaptan Glodis Viggosdottir Avrupa’da uzun süredir üst düzey futbol oynuyor. Takım arkadaşları onun tecrübesi ve zekasına güveniyor; savunma da uzun toplarla oyun kurulumu da ona emanet. Genç yaşına rağmen tecrübeli olan bir diğer isim de Wolfsburg serüveninin ardından Angel City’ye katılan Sveindis Jane Jonsdottir. Hızı, top sürüşü, hava toplarındaki hâkimiyeti, bitiriciliği ve zaman zaman sergilediği gösterişli taç atışlarıyla takımın sihirli ayağı olmaya aday.
Norveç: Hem bulunduğu grubun hem de turnuvanın favorilerinden biri. Bu gruba dengeli denmesinin sebebi ise Norveç’in uzun zamandır Norveç değilmiş gibi davranması. Şampiyonada mazisi olan ekibin çeyrek asrı bireysel olarak arşa çıksa da kolektif anlamda beklentinin çok altındaydı. 2023 Dünya Kupası’nda yıldız oyuncularla, hatta takımın Ballon d’Or adaylarıyla gerginlikler yaşayan teknik direktör Hege Riise ile yollar ayrıldı. Onun yerine Britanyalı çalıştırıcı Gemma Grainger göreve geldi. Kendisi taktiksel tecrübesinin yanında takıma mental anlamda da artılar getiriyor. Sporcu psikolojisi üzerine çalışmalarıyla tanınan çalıştırıcı Norveç’e en ihtiyacı olduğu şeyi veriyor: Yıldızlara yıldız olduğunu hatırlatıyor, takımın üstünde herhangi bir lanet olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Ekibin sihirli ayağı Caroline Graham Hansen. Ceza yayı çevresinde basitmiş gibi gösterdiği hareketlerle durdurulması güç bir oyuncu Barcelonalı. Kaptan Ada Hegerberg’in tecrübesi, Chelseali Guro Reiten’in sol kenardan sol ayağıyla ceza sahasına gönderdiği mancınıkları ve Frida Maanum’un uzun menzilli şutlarıyla öne çıkan takımda bir de genç potansiyeller bulunuyor. Manchester United’ın yıldızları Elisabeth Terland ve Celin Bizet de rekabetçi olacakları ilk turnuvada yıldızlaşmak istiyorlar. Norveç için grup birinciliği tek seçenek olacak. Aksi tüm sonuçlar onlar için yine başarısızlık ve yeni bir hayal kırıklığı demek.
B Grubu - Sıcak rekabet
Belçika, İtalya, Portekiz, İspanya
Dünya şampiyonunu barındıran grupta “birinci belli, ikinciyi arıyoruz” klişesiyle karşılaşıyoruz. Burada tur atlayanlar çeyrek finalde turnuvanın en göz kestirilen ekipleriyle karşılaşacak. Yani B Grubu’ndaki ekipler için yarı final yolu açık. Değerlendirip değerlendirmemek onlara kalmış.
Belçika: Sene başında yeni bir projeye ayak bastılar. İzlandalı teknik direktör Beta Gunnarsdottir ile anlaşıp hedeflerini sonraki Dünya Kupası’na kadar FIFA sıralamasında yükselmek olarak belirlediler. İzlandalı çalıştırıcı Avrupa’nın dev kulüplerinin radarına giren biriydi. Bu yüzden grubun en zayıfı olabilecek Belçika’yı bu turnuvadan başlayarak nereye kadar taşıyabileceği merak konusu. Adım adım ilerlemek istiyorlar. Yıldızlarla dolu bir kadroları ya da aman aman bir oyunları yok. Ama sertler; ne zaman ve sahanın neresinde baskı yapmaları gerektiğini iyi biliyorlar. Tecrübeli golcü Tessa Wullaert bir kez daha kaptanlık pazubandını takarak takımının en büyük umudu olacak.
İtalya: Hiçbir şeyde en iyi olmayan ama gerekli her şeyi yeterli ve dengeli yapan bir ekip. Turnuvalarda daha başarılı olabilmek için gerekeni yapıp yapmadıkları ise muamma. Kadronun büyük çoğunluğu sadece yerel ligde top koşturuyor. Şampiyonanın en içe kapanık ekibi diyebiliriz İtalya için. Bu durum milli takım oyuncularının birbirini daha iyi tanımasının yolunu açsa da genel olarak bakıldığında bir dezavantaj. Büyük futbol kültürlerine rağmen hâlâ en iyilerin arasına girememelerinin sebebi de burada gizli olabilir. Teknik direktör Andrea Soncin kadın futbolunda tecrübeli olmasa da pragmatist oyunuyla dikkat çeken bir çalıştırıcı. Takım senelerdir olduğu gibi yine tecrübeli golcü Cristiana Girelli’nin önderliğinde sahada olacak.
Portekiz: Turnuvanın en merak edilen başaltı takımı. Senelerdir yükselen bir ivmeleri var. Teknik direktör Francisco Neto yıllardır bu takımla birlikte ve hâlâ genç. Portekiz kadın futboluyla birlikte büyüdü bile diyebiliriz onun için. Oyuncu grubu birbirini çok iyi tanıyor; akıcı oyunlarının arkasında da bu gizli. Hâlihazırdaki jenerasyonla ülkece gurur duyuyorlar. Arkadan gelenleri de merakla bekliyorlar. Önümüzdeki yıllar çokça konuşacağımız takım için 2025 Avrupa Şampiyonası’ndaki serüven kritik olacak. Barcelonalı yıldız Kika Nazereth’in takıma katkı verip veremeyeceği henüz kesinleşmedi, sakatlığını tam olarak atlatabilmiş değil. Bu durum ön alandaki Silva ikilisinin sorumluluğunu arttırıyor. Merkezde uzun ve açık saçlarıyla izlemeye alıştığımız Andreia Jacinto ise genç yaşına rağmen bu turnuvada çok kritik bir role sahip olacak. Üstün savunması, top taşıması, kaliteli pasları ve dikine oyunuyla yapacakları şimiden merak ediliyor.
İspanya: 2023 Dünya Kupası’nın galibi, uzun zaman sonra ilk kez bir turnuvaya huzurla adım atıyor. Kaos dolu yılların ardından artık tek gündemleri şampiyonluk. 2022’de hayal kırıklığı yaşadıkları Avrupa Şampiyonası’na bu kez intikam duygusuyla geliyorlar. Teknik direktör Montse Tome tecrübeli fakat oyuncu grubu ve taraftar tarafından tam olarak benimsenmemiş bir çalıştırıcı. Sebebi de kaos dolu günlerin sevilmeyen koçu Jorge Vilda’nın eski asistanı olması. Olimpiyat oyunlarından madalyasız ayrılmaları da cabası. Takımdaki geleceğini bu turnuvada tayin edecek olan Tome, orta sahanın hakimiyetine yönelik bir topa sahip olma oyunu oynatıyor. Barcelona’nın milli takım versiyonu bile diyebiliriz buna. Merkez üçlüsü aynı Katalan ekibinde olduğu gibi Alexia - Patri - Bonmati’den oluşuyor. Arsenal’ı Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna taşıyan en önemli isim Mariona Caldantey de sol tarafta merkeze de kayan bir oyun oynuyor. Sahanın ve kulübenin her karışı kalite kokan İspanya için tek sorun tecrübeli fakat çevik olmayan stoperlere sahip olması. Dünya şampiyonu kontralara karşı zorlanabilir.
C Grubu - Omurga rekabeti
Danimarka, Almanya, Polonya, İsveç
Kadın futbolunda mazisi olanlarla dolu grupta iki eski şampiyon bulunuyor. Gruptan çıkmak için Almanya ve İsveç ile mücadele edecek Danimarka ile Polonya’nın işi kolay değil; yıldızlarına bel bağlamak zorundalar.
Danimarka: En iyiler arasında sayılması gereken fakat istikrarsız oldukları için bu kademeye giremeyen bir ekip. Korkusuzlar, fiziksel olarak çok üstünler. Süper yıldızları Pernilla Harder’ın önderliğinde oynuyorlar. Bayern Münihli yetenek tecrübesi, tekniği ve ceza sahası içindeki kusursuz bitiriciliği ile tanınıyor. Ayrıca takım arkadaşlarına alan açmaktan da hiç çekinmiyor. Teknik direktör Andree Jeglertz takımla son turnuvasında mutlu bir veda peşinde.
Almanya: 2022’nin finalisti, kadın futbolunda mazisi en eskiye dayanan ekiplerden biri. Son Avrupa Şampiyonası’nın ardından kısa bir düşüş dönemine giren takım için yeniden inşa süreci sancılı geçmedi. Olimpiyat oyunlarında İspanya’yı yenip bronz madalya kazanarak tekrar zirveye tırmandılar. Akıcılar, yaratıcılar ve hızlılar. Kadro çözüm üreticilerle dolu. Şu an teknik direktör Christian Wuck ile çalışıyorlar. Kadro çok kaliteli ve bu kaliteyi iyi kullanıyorlar. Yeniden inşa sürecinde Alex Popp, Lina Magull ve Melanie Leupolz gibi büyük oyunculara veda ettiler. 2025, dümeni tamamen devralan Lea Schuller, Laura Freigang ve Jule Brand gibi genç yıldızların büyük patronlar olduğu ilk turnuva olacak. Savunmada aksamadıkları sürece apaçık bir turnuva onları bekliyor.
Polonya: Turnuvaya ilk kez ayak basan iki takımdan biri. Grubun zayıf halkası olmalarına rağmen burada oldukları için mutlular. Amaçları gruptan çıkmak değil; iyi bir siftah yapıp katılımı alışkanlık haline getirmek olacak. Teknik direktörlük koltuğunda hem oyuncu hem de antrenör olarak tecrübeli isim Nina Patalon var. Barcelonalı golcü Ewa Pajor takımın tek yıldızı ve kaptanı. Turnuvada risk almaktan çekinmeyecekler, kaybedecekleri bir şey yok. Üstünlüklerini bu mantaliteyle kurmaya çalışacak ekip için plan belli: Elinden geleni yap, oyunu iyi tut ve topu Pajor’e ulaştır.
İsveç: İlk kazanan, en istikrarlı ve belki de en büyük. Hâlâ birinci sınıf kalitede olup olmadıklarını burada göreceğiz. Takımla son turnuvasına çıkan teknik direktör Peter Gerhardsson yarı finallerle dolu kariyerinde güzel bir veda yapmak istiyor. Takımın ön alandaki umudu, Arsenal’a Devler Ligi şampiyonluğunu getiren golü atan Stina Blackstenius. Bu sezon maçlara genellikle yedek kulübesinde başlasa da sahada görev aldığı dakikaların değerini arttırmayı bildi, çok formda. İsveç’in efsane ismi Kosovare Asllani artık 36 yaşında ve 90 dakikayı çıkarabilecek durumda değil. Yine de kalitesi bariz. Chelsea’de önce Emma Hayes’in sonra da Sonia Bompastor’un gözdesi olan Johanna Rytting Kaneryd de turnuvanın İsveç adına kilit oyuncusu olacak. Kariyerinde Chelsea izleri taşıyan stoper ikilisi de son derece güvenilirken İsveç’in turnuvanın favorilerinden olduğunu söylemek güç değil. C Grubu’nda Almanya ile liderlik mücadelesi verecekler.
D Grubu - Şampiyonların rekabeti
İngiltere, Fransa, Hollanda, Galler
Her büyük turnuvada bir “ölüm grubu” seçmek adettendir. D Grubu da bu tanımı hak ediyor. 2022 şampiyonu İngiltere ve 2019 şampiyonu Hollanda, kadrosu yıldızlar geçidi gibi olan Fransa’ya ve ilk deneyimine kavuşan Galler’e karşı mücadele edecek. Tepedeki iki takım da çeyrek finalde C Grubu’nun ağır toplarıyla karşılaşacak.
İngiltere: Son şampiyon buraya ünvanını korumak için geliyor. Farklı takımlarla peş peşe Avrupa Şampiyonu olan teknik direktör Sarina Wiegman da bu kez yine İngiltere ile rekorunu perçinleme peşinde. 2022 kadrosunun çekirdek oyuncularına veda eden takım için tamamen farklı olmasa da yeni bir yapılanma söz konusu. Savunmada Lucy Bronze’un tecrübesi ve kaptan Leah Williamson’ın büyük maçı büyük oynama meziyetinden yararlanma amacındalar. Ön alanda mükemmel bir sezon geçiren Alessia Russo’nun bitiriciliğine güvenecekler. Ekibin sihirli ayağı Lauren James’in ise çeşitli sakatlıklar nedeniyle sahadan uzak kaldığı sezonun ardından turnuvaya eski formuyla gelmiş olmasını umacaklar. Wiegman’ın öğrencileri, finalin aşağısının hayal kırıklığı sayılacağı yola en zorlu mücadelelerle başlıyor.
Fransa: Oyuncu yetiştirme meziyetlerine rağmen şimdiye dek büyük turnuvalarda başarı elde edememiş Fransa, talihini çevirmek için bu kez risk aldı. Takımın yeni teknik direktörü Laurent Bonadei, Fransız futbolunun iki efsanesi Wendie Renard ve Le Sommer’e 2025 Avrupa Şampiyonası kadrosunda yer vermedi. Bu kararla vezir ya da rezil olacak Bonadei’in kaderi turnuvanın ardından öğrenilecek. Savunmada yeni kaptan Griedge Mbock’un rolü kritik. Renard’sız Fransa’nın, defansta aksamadığı sürece yolu açık. Çünkü ön alanda rakiplerine 90 dakika kâbus yaşatacak meziyette ayaklara sahipler. Diani - Baltimore - Katoto üçlüsü zayıf ve sakar defansların korkulu rüyası. Hız, teknik ve fizik kalite açısından kusursuzlar. Sonuç olarak Fransa için her zaman söylendiği gibi, aradıkları o turnuva bu turnuva olabilir.
Hollanda: 2019 şampiyonu için son yıllar çalkantılıydı. Sarina Wiegman’ın ayrılığının ardından teknik direktörlük koltuğunda aranan isim bir türlü bulunamadı, istikrar sağlanamadı. Problem hâlâ çözülmüş gibi de değil. Öyle ki, şu an takımın başında bulunan Andries Jonker’e şampiyonanın ardından veda edileceği söylendi. Yerine Wiegman’ın sağ kolu Arjan Veurink’in getirilmesini hoş karşılamayan Jonker de takımla birlikte son maçlarına bu şekilde çıkacak. Jenerasyon değişimi sürecinde olsalar da kalitesinden ödün vermeyen ekip adına kilit isim, kadın futbolunun yaşayan efsanesi Vivianne Miedema. Son yıllarda sakatlık problemleriyle cebelleşse de sahada olduğu dakikalarda farkını gösterebilen forvetin turnuvaya yetiştirilebileceği konuşuluyor. Onun yokluğunda 9 numaraya kayan Lineth Beerensteyn’in varlığı da takıma yine güvence sağlıyor. Gücünü gerektiğinde sert olabilen stoperleri ve hızlı kanat oyuncularından alan Hollanda için grup aşaması çok zorlu geçecek. Jonker’in öfkeli vedasının nasıl olacağı herkes için merak konusu.
Galler: Siftah diyecek iki ekipten bir diğeri de Galler. FIFA sıralamasına göre turnuvanın en zayıf takımı konumundalar. Kadronun tecrübelileri ve gençleri bir olup ilk deneyimlerini mutlu geçirmek istiyorlar. Kolay bir grupta yer almasalar da Rhian Wilkinson ve ekibi için amaç mücadele etmek. 38 yaşındaki Jess Fishlock ile sahaya çıkmaya hazırlanan takım mümkün olduğunca ayakta kalmak ve mucizeyi kovalamak istiyor. Bu kovalamacayı daha çok seven bir spor da yok zaten.
Kapak görseli: UEFA